Filistin ve İsrail Meselesi
Soru
İsrail oğulları ve peygamberlerinin asıl ve tarihi vatanı bugünkü Beytu’l-Mukaddes, Jerusalem ve bunların etrafındaki yöreler değil midir? Hz. Süleyman (a.s) bu yörelerde hâkimiyet sürmüyor muydu? İsrail oğullarının peygamberleri ardı ardına bu bölgelerde peygamber olmamışlar mıydı? Görünüşe göre Müslümanlar sonraları Arabistan’ın kuzey bölgelerine ve Filistin’e girmişlerdir. O halde biz İsrail’i kendi iddialarında nasıl haksız görmekteyiz? Lütfen bunu açıklar mısınız?
Kısa Cevap
Yahudiler ve Siyonistler Filistin’in ilk sakinleri değildi. Bilakis onlar bu bölgeye gelmeden uzun bir zaman önce Filistin’de yaşayanlar vardı. Milattan önce 3500 yılında Sami kavimleri Hicaz’ın merkezinden Filistin gibi bölgelere göç etmiş idi. Kenan Arapları gibi kavimler de Filistin’i kendilerine yurt edinmiş idi. Filistin’i yurt edinen ilk insanlar Kenan kavmi idi. Milattan yaklaşık bin yıl önce Ege Denizi çevresinden Filistin adlı bir kavim bu bölgeye göçmüş ve Kenanlıların yerini almıştır. Şimdiki Filistin yörelerine Filistinliler ve Kenanlıların göç etmesinden müddetler sonra İsrail oğulları Hz. Musa (a.s) eşliğinde Filistin’i yurt edinmişlerdir. Bundan dolayı Filistin toprağı Yahudilerin ve Siyonistlerin asıl vatanı değildir.
Ayrıntılı Cevap
Filistin Toprakları:
Siyonistlerin bugün İsrail olarak adlandırdıkları bölge Filistin toprağıdır. Filistin üç kıtadan müteşekkil Avrupa, Afrika ve Asya’yı birbirine bağlayan önemli bir güzergâh üzerinde yer aldığından tarih boyunca sürekli imparatorların ve savaş komutanlarının saldırılarına maruz kalmış ve onlar her zaman liman şehirlerine ve Filistin’in ticari yollarına egemen olmak için çabalamışlardır. Hicri Kameri ikinci asırdan sonrasına dek Filistin sakinleri genellikle ortak dil ve kültürü taşıyan Arap’lardan oluşmaktaydı. İslâm dininin ve peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) gelmesinden sonra, her ne kadar bu bölgede Yahudilerden ve Hıristiyanlardan oluşan küçük bir topluluk kendi dinleri üzerine kaldıysa da tedrici olarak Yahudilerin de içinde bulunduğu Filistin halkının çoğu Müslüman olmuştur. Filistin uzun yıllar boyunca süren savaşlarda dünya güçleri arasında elden ele geçmekteydi. İkinci halife zamanında ise İslâm güçlerinin eline geçmiştir.[1]
Yahudiler ve Filistin’in Sakinleri:
Yahudiler (diğer adları İsrail oğulları olan ve Hz. Yakup’un neslinden gelenler) ve Siyonistler Filistin’in ilk sakinleri değildi. Bilakis onların Filistin’e gelmesinden uzun yıllar önce bu toprakları yurt edinenler vardı ve bu toprakların on bin yıllık bir geçmişi mevcuttur. Milattan üç bin beş yüzyıl önce Sami kavimleri Hicaz’ın merkezinden Mısır, Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin yöresine göç etmiş ve Kenan Arapları gibi kavimler Filistin’i yurt edinmiş idi. Filistin’e ilk yerleşenler olarak tanınan Kenanlılar, şehir halkı olup ileri bir uygarlığa sahip idiler. Milattan yaklaşık iki asır önce orada “Kenanilik” adıyla bir devlet kurdular. Milattan yaklaşık bin yıl önce Ege denizi çevresinden Filistinliler adıyla bilinen bazı kavimler bu bölgeye göç etmiş ve Kenanlıların yerini almıştır. Filistinlilerin ve Kenanlıların Filistin bölgesine göç etmesinden müddetler sonra İsrail oğulları Hz. Musa (a.s) eşliğinde Filistin’e yerleşmişlerdir. Sonraları Hz. Davut (a.s) ve Hz. Süleyman (a.s) bu topraklar üzerinde kendi devletlerini kurmuşlardır.[2]
İsrail Oğulları Kavmi ve Siyonizm
İsrail oğulları, her ümmetten daha çok peygamberlerine zulüm etmiş, onların sözlerine itina etmemiş ve onları şehit etmiştir. Bu zulümlerinin neticesinde onlar dünyanın değişik bölgelerine dağılmıştır. Daha sonra yaklaşık 120 yıl önce 1897 yılında dünya Siyonizm’i adıyla İsviçre’nin Basel kentinde Yahudilerin değişik ülkelerdeki ileri gelenlerinden 240 kişi tarafından dünya Siyonizm’i adıyla bir hareket ve örgüt kurulmuş, bu örgüt Filistin topraklarının sahipliği iddiasında bulunmuş ve Filistin’de Yahudi devleti kurmayı gaye edinmiştir.
Siyonizm’in Kuruluş Hedefi:
Genel olarak Siyonizm’in usulleri ve Siyonistlerin hedefi, Yahudilikten bir mezhep ve bir ulus-devlet inşa etmek ve yayılmacı savaşlar aracılığıyla dünyadaki tüm Yahudileri Filistin topraklarında toplamaktır. Mantık ve dünya kanunları esasınca bir yerde savaşmaksızın, zorbalık yapmaksızın ve öldürmeksizin yaşamak pekâlâ mümkündür. Bir bölgede uzun bir müddet yaşamak için o bölgenin sahibi olunduğuna dair iddiada bulunmaya ve oranın asıl sahiplerinin malı olmadığını söylemeye gerek yoktur. Oysaki Siyonistler, bir gurup Yahudi’nin uzun bir müddet Filistin topraklarında yaşamasını ve peygamberlerin onları hidayete erdirmek için orayı seçmesini bahane ederek savaşmak ve Müslümanları öldürmek suretiyle Filistin üzerinde hak iddia etmiş ve mantık ve tüm insan hakları kanunlarının aksine hareket etmişlerdir. Bu, vatanseverlik dışında başka bir hedefin göstergesidir.
Sonuç:
Belirtilenlerden alınan Sonuç üzere Filistin toprakları Yahudilerin, İsrail’in ve Siyonistlerin asıl vatanı değildir ve onlar Filistin’i gasp etmişlerdir. Bu nedenle onlar Filistin halkını öldürmekte ve hakkı dile getirmemektedirler. Elbette Filistin Müslüman, Yahudi ve Hıristiyan tüm insanlara aittir; ama orada Siyonistlerin yaptığı gibi yeni bir ulus ve mezhep kurmak için Filistin halkını öldürmek kabul edilemez. Bu yüzden başka ülkelerde veya Filistin’de yaşayan Yahudiler defalarca İsrail ve Siyonistlerin cinayetlerine itiraz etmişlerdir.
[1] Serzemin-i İslâm (Şınaht-i Keşverhaye İslami ve Nevahi Müselman Neşine Cihan) s. 116.
[2] Henri Ketan, Filistin ve Hukuk-u Beynelmilel, Tercüme Fedai Aragi, Gulam Rıza, s. 13, İntişarat-ı Emir Kebir, Tahran, 2. baskı, 1368 h.ş; Guli Zevvare, Gulam Rıza, Serzemin-i İslâm (Şınaht-i Keşverhaye İslami Ve Nevahi Müselman Neşine Cihan) s. 116, İntişarat-ı Defter-i Tebliğat-ı Hovzei İlmiyeyi Kum, 1377 h.ş. Bu konuya Tevrat (İ’dad Seferi, bab.34, ve bab. 35, ayet. 10 ve Çıkış Seferi, bab. 3, ayet. 17) açıkça değinmiştir.