Hac Merasiminin Vahdet Özellikleri
Son günlerde Şii ve Sünni Müslümanların Mekk-i Mukerreme'deki görkemli Hac Menaseki-Merasimlerine katılması, Haccın ırklar ve cinsiyetler üstü eşitliği ve birlikle dayanışmayı ve İslam ümmetinin vahdetini tecelli ettirmektedir.
Hac Merasimi bütün İslam mezheplerine mensup İnsanların ortak yönlerinin ihtilaf yönlerinden kat kat daha fazla olduğu, Müslüman cemaatlerin ortak yönlerinin yüzde 95 oranında olduğunu ispatlıyor. Eğer dünya Müslümanları çekişme ve boş rekabetler yerine birlikte hareket ederlerse, İslam ve Müslümanların azılı düşmanları İslam ülkelerine saldıramaz, İslam değerlerini ve mukaddesatlarını yeremez ve çiğneyemezler. Tarih boyunca Müslümanlar iç çekişmelerden dolayı büyük fırsatları kaybedip, İslam düşmanlarının saldırı ve işgaline maruz kalmışlardır. İslam düşmanları da sürekli çeşitli kavim ve mezhepler arasında ihtilaf ve savaş çıkarmaya özen göstermiş bulunuyorlar. Bu nedenle Hac Merasiminde Müstekbir ve müşriklerden Beraat merasimi özel bir önem taşımaktadır. Hac ibadetinin siyasi, ekonomik, toplumsal ve ahlaki boyutları da vardır. Nitekim Hac Merasiminde Müslümanlar Müşriklerden beraat ve İslami vahdetini vurguladılar. İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamenei de Hac Merasimi için yayınladığı mesajında Müslüman milletlerin büyük kongresinin yüksek değerine değinerek, Müslümanların çekişmelerden kaçınmasını ve İslam düşmanlarının tefrikacı girişimlerine aldanmamalarını istedi. Ayetullah Hamenei Hac'ın büyük gizem ve şifreleri bulunduğunu, bunları keşfetmek için Hacıların Çaba harcaması ve İslam ümmetinin sorunlarını gidermeleri ıslahat ve bütünleşme yolunu tespit etmeleri gerektiğini belirtip, sömürgeci ve müstekbir güçlerle batılı güçlerin bölgedeki halk devrimlerini yolundan saptırmaya, Müslümanlar arasında haince tefrikaları yaratmaya, İslam karşıtı karalama kampanyasını sürdürmeye, Müslüman ülkelerde iç savaşlar çıkarmaya, bazı İslam ülkeleriyle Müslüman milletleri müstekbir güçlere karşı kıyamın sonuçlarından korkutup susturmaya çalıştıklarını, fakat Müslümanların ise bu olayları görüşüp çözüm yollarını geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. İslam inkılâbı rehberi Ayetullah Hamenei Hac Menasekinde hacıların kardeşlik ve birlikle tek renklilik ile Takvayı öğrenip alıştırma yapmaları gerektiğini, çünkü Hac merasiminin talim ve terbiye kampı olduğunu, çeşitli renklerden İslam ümmetinin birliğini yansıttığını, Hac Merasiminin Şeytan ile Tağutlara karşı mücadele ve kıyam yeri olduğunu, Mekke ve Kabe'nin Hekim ve Gadir Allah'ın müminleri için bir menfaat merkezi olarak kıldığını belirtti. Ayetullah Hamenei, İslam ülkelerindeki son olaylara değinerek, İslam ümmetinin kaderini belirleyecek gelişmelerden birinin Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesindeki devrimci halk kıyamlarından ibaret olduğunu, bu kıyamlar sonucu Amerika ve Siyonizm işbirlikçisi fesat ve dikta rejimlerin çöktüğünü, benzer diğer rejimleri de sarstığını, Müslümanların bu büyük fırsatı kaybetmeleri ve İslam ümmetini ıslah yolunda ondan faydalanmamaları halinde büyün bir zarara uğrayacaklarını, saldırgan ve müdahaleci müstekbir güçlerinde bu görkemli İslami halk kıyamlarını yolundan saptırmaya çalıştıklarını kaydetti. Siyasi ve ibadi Hac merasiminden birkaç gün önce İslam inkılâbı rehberinin Mekke'deki Hac temsilciği ile bazı İslam ülkelerinin Hac işleri organizasyonları, siyasi, dini ve toplumsal meseleleri gündeme getirip tartıştılar. Bu toplantılarda İslam ümmetinin birliği, çeşitli mezheplere mensup Müslümanların fikir teatisinde bulunmaları, İslam ülkeleri arasında işbirliğinin geliştirilmesi gereği vurgulandı. Bu toplantılardan biri "Ehlibeyt mektebinde Resulü Ekrem ve Müslümanların izzeti" oturumuydu. Bu toplantıda Haz Muhammed Mutafa SAV ile İslam mukaddesatlarının çeşitli ülkelerde ve özellikle Amerika'da saldırıya uğraması, İslam düşmanlarının bu tür saldırılarına karşı önlemlerin alınması gereği vurgulandı. Pakistanlı düşünür Seyid Rıza Şahid, peygamber efendimize karşı yapılan çirkin saldırı ardından İslam alemindeki Müslümanların büyük bir infial gösterdiklerini ve bu saldırıları lanetlediklerini belirtip, İslami uyanış dalgasının gelecek nesil Müslümanlarında zirveye ulaşacağını söyledi. Seyid Rıza Şahid Hac merasimi sırasında İslam alimleriyle Müslüman düşünürlerin fikir teatisi yapmaları halinde İslam ülkelerindeki bir çok soruna çözüm yolunun bulunabileceğini, dünya küfür güçlerine karşı İslami dayanışmanın sağlanabileceğini kaydedip, İslam aleminin tek bir lider etrafında birleşmedikleri halde dünya Müslümanlarının Haz. Muhammed sav'ye karşı tahkir edici girişimlere karşı birlik içinde etkin bir mücadele yürüttüklerini ve İslami uyanışa ulaştıklarını vurguladı. Nijerya İslam alimlerinden Hazar İdris'de yaptığı konuşmada, Kuran'ı kerim ayetleri uyarınca, Ehlibeyt Resulluh sav'nin sevgisi ve itaatinden çıkanların İslam dairesinden çıktıklarını belirtip, Siyonizm'in dünya Müslümanları arasında tefrika salan en şirret odaklardan biri olduğunu kaydetti. Ehlibeyt mektebinde Resulü Ekrem ve Müslümanların izzeti" konferansına konuşan Nijerya İslam alimleri birliğinin lideri Şeyh İdris ayrıca, Siyonistlerle batış güç odaklarının İslam dünyasında tefrika çıkarmaya çalıştıklarını, İslam peygamberine karşı yapılan çirkef saldırının İslam dünyasındaki insanları daha fazla birlik ve dayanışmaya sevk ettiğini, onları protesto saflarına çektiğini vurguladı. Hac merasimleri öncesi İslam inkılabı rehberinin Mekke'deki Temsilcilik bürosu tarafından düzenlenen diğer bir konferans, Peygamberi Erkemi savunma görevimiz adlı oturumdu. Irak İslam alimlerinden Ayetullah şeyh Şubeyr Necefi'nin oğlu Şeyh Ali Necefi, yaptığı konuşmada, İslam tarihi boyunca bu kutsal dine karşı darbe indirmeye çalışanların Küffar ile Müslüman görünümlü münafıklar olduklarını belirtip, Münafıkların kafirlerden daha beter olduklarını Kuran'ı kerimin bile vurguladığını söyledi. Şeyh Ali Necefi ayrıca, Müslüman görünümlü münafıkların İslam zahirlerini koruduklarını, fakat İslam ile Müslümanların aleyhine çalıştıklarını, Müslümanların ise birlik içinde hareket edip, saldırgan batılı güçlerin karşısında direnmeleri, Hz. Ali As'nin düşmanlara karşı izlediği politikaları yürürlüğe koymaları gerektiğini belirtti. Lübnan İslami direniş hareketi Hizbullah'ın meclis üyesi Neva Essahili de İmam Humeyni'nin ruhuna Fatiha okutarak yaptığı konuşmada, İslam peygamberinin yüce şahsiyetine saldırının, dünya müstekbirliği, emperyalist ve Siyonist güçlerin ortak sinsi planının bir parçası olduğunu, fakat Müslümanların makul bir şekilde tepki gösterip, düşmanların suiistimallerini etkisiz hale getirmeleri gerektiğini, İslam alimleriyle Müslüman düşünürlerin bu konuya müdahale etmeleri ve medeni bir yol haritası hazırlayıp uygulamaları gerektiğini söyledi. Londra İslami ilimler hocası Hüccetülislam Ali Hekim de bu konferansta yaptığı konuşmada, tepkisel davranmak yerine harekete geçip, İslam ve İslam peygamberini dünya kamu oyuna tanıtmaya çalışmamız gerektiğini belirtip, peygamber efendimize yapılan tahkir edici saldırıların insanlığı tahkir ve bütün kutsallıkların ayaklar altına alınması anlamında olduğunu, aydınların globalleşme ile ilgili olarak aktif davranmadıklarını ve günümüz mantığına uygun bir mantıki yöntemler geliştiremediklerini, bu konuda üniversite alanında ve kaynaklar açısından yetersizlikler yaşadıklarını söyledi. İbrahimi Haccın toplantılarından biri İslam Mezheplerini Takrib-yakınlaştırma toplantısıydı. Lübnan Hizbullah merkezi şurası üyesi Halil Zoreg yaptığı konuşmada, İran İslam cumhuriyetinin İslam mezheplerini yakınlaştırma çalışmalarının takdire şayan olduğunu belirtip, sonuncu peygamber Hz. Muhammed Sav'nın mukaddes hariminin korunmaması halinde hiçbir şeyin Müslümanları bir araya getiremeyeceğini belirtip, Hz. Muhammed'in vefatı sonrası meydana gelen tefrika'nın İslam dininden değil ümmetinden kaynaklandığını, İslam'ın ise bütün Müslümanları tek bir şeriat ve Kuran'ı kerime bağlanmaya çağırdığını, bütün Müslümanların tek bir Allah'a ibadet ettiklerini söyledi. Mezheplerin Takrib-yakınlaştırma toplantısında konuşan Lübnan Hizbullah merkezi şurası üyesi Halil Zoreg ayrıca; Müslümanlar arasındaki vahdetle birlikte Tevhidi dinlere inanan insanlarında birlik içinde olmaları gerektiğini belirtip, hz. Muhammed sav'nin sınıfsal bir toplumun yaratılmasına muhalif olduğunu, bütün Müslümanları birlik ve bütünleşmeye çağırdığını kaydetti. Müslüman düşünürlerden Burikino Fasolu Şeyh Muhammed Teravi de bu konferansta yaptığı konuşmada, Müslüman milletlerin İslam ümmeti içinde bir bütün olmaları gerektiğini, saflarını daha bir sıklaştırmalarının kaçınılmaz olduğunu, böyle bir durumda hiçbir gücün İslam ve Müslümanlara saldırıda bulunma küstahlığına cüret edemeyeceğini vurguladı. Burikino Fasolu Şeyh Muhammed Teravi Müslümanların hac merasimini fırsat bilerek vahdet saflarını geliştirmeleri gerektiğini kaydedip, Hac Felsefesinin yeniden tanımlanması gerektiğini vurguladı. Şeyh Muhammed Teravi bütün İslam mezheplerine mensup Müslümanların birlikteliğiyle İslam ve Müslümanların kutsal değerlerinin korunup geliştirileceğini ve yaygınlaştırılacağını sözlerine ekledi.