Hadislerde Ayaklara Mesh
Soru
Ayakların üstünü mesh etme konusunu hadislerle ispatlayınız.
Kısa Cevap
“Vesailu’ş-Şia” gibi Şia’nın muteber kitaplarında İmamlardan (a.s) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda, abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün mesh edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar mesh edilirken sağ ve sol sırası dikkate alınmalı ve ayak parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya kadar mesh edilmelidir.
Ayrıntılı Cevap
Meshin Anlamı
Mesh bir şeyi başka bir şeyin üstünden geçirmek ve gezdirmek anlamındadır.[1] Fıkıh literatüründe ise eli ıslak olarak baş ve ayakların üzerine çekme anlamındadır.
Kur’ân-ı Kerim, Maide Sûresinin altıncı âyetinde bu konuya değinmiştir. Kur’ân tefsirleri de bu âyet-i kerimenin zeylinde bu konuyu mevzu bahis etmişlerdir. Ama sorunuz hadisler çerçevesinde konunun açıklanması doğrultusunda olduğu için bizde konuyu hadisler çerçevesinde ele alacağız.
Şia’nın muteber ve kaynak kitaplarında birçok rivayet vardır ki bu rivayetler baş ve ayakların mesh edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir.
Şia’nın muteber kitaplarından sayılan birisi Vesailu’ş-Şia’dır. Bu kitabın birinci cildinde sahih senetle nakledilen birçok rivayet, başın mesh edilmesinden sonra ayakların da mesh edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir. Biz burada bu rivayetlerden birkaçını zikredeceğiz:
1. İmam Sadık’tan (a.s) nakledilerek şöyle buyurduğu söylenmektedir:
“(Abdestte) Başın ön kısmının dörde birini ve ayakların ikisini mesh ediniz. Ayakları mesh ederken sağ ayaktan başlayarak mesh ediniz.” [2]
2. İmam Bâkır’a (a.s) ayağın mesh edilmesi soruldu. İmam cevabında şöyle buyurdu:
“Ayakların mesh edilmesi Allah tarafından Cebrail vesilesiyle nazil olmuş bir şeydir.” [3]
3. Zürare İmamlar tarafından güvenilir ve İmam Bâkır’ın (a.s) öğrencilerinden olan bir ravidir. Zürare İmam’dan şöyle naklediyor: “İmam Maide Sûresinin altıncı âyetine dayanarak şöyle buyurdu:
“Ayakların üstünü (bir kısmını) mesh etmek vaciptir.” [4]
4. Zürare naklediyor: İmam Bâkır’a (a.s) Peygamber’in (s.a.a) abdestinin nasıl olduğu soruldu. O da şöyle cevap verdi:
“Hazreti Resul-i Ekrem (s.a.a) bir leğenin getirilmesine emretti! Leğen getirildikten sonra Peygamber (s.a.a) abdest almaya başladı. Sırasıyla yüzünü, sağ elini, sol elini yıkadı daha sonra başını ve iki ayağını aldığı abdestten kalan ıslak elleriyle mesh etti ve şöyle buyurdu: Ayakların parmaklarının ucundan ayaklardaki “ka’b” a kadar mesh edilmesi gerekir. Ayaklardaki “ka’b” hakkında sorulunca şöyle buyurdu: Ayağın çıkıntısı ve ayak bileğinden aşağısıdır.” [5]
Buna binaen hadisler esasınca ve elbette Maide Sûresinin altıncı âyeti gereğince yüz ve ellerin yıkanmasından sonra baş ve iki ayağın mesh edilmesi vaciptir. Mesh edilmesinin miktarı da ayaktaki parmaklardan ayaklardaki çıkıntıya kadardır.
[1] Tureyhî, Fahruddin, Mecmeu’l-Bahreyn, 2. baskı, Mektebet-u Neşr-i Sakafetu’l-İslamiye, 1408, c. 4, s. 198.
[2] Âmulî, Hurr, Vesailu’ş-Şia, 2. baskı, Kum, İntişarat-ıMüesese-i Âlu’l-beyt, 1414, c. 1, s. 418.
[3] Âmulî, Hurr, Vesailu’ş-Şia, c. 1, s. 419.
[4] Tabatabâî, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i el-Mizan, Farsça tercümesi: Musevî Hemedanî, Muhammed Bâkır, Kum, İntişarat-ı İslami, c. 5, s. 378.
[5] Tabatabâî, Muhammed Hüseyin, Tefsir-i el-Mizan, Farsça tercümesi: Musevî Hemedanî, Muhammed Bâkır, Kum, İntişarat-ı İslami, c. 5, s. 379.