Hz. İmam Rıza’dan (a.s) nakledilen dua
اللٕهُمَّ إِنَّ ٱلرَّجَاءَ لِسَعَةِ رَحْمَتِكَ أَنْطَقَنِئ بِٱسْتِقَالَتِكَ، وَٱلْأَمَلَ لِأَنَاتِكَ وَرِفْقِكَ شَجَّعَنِئ عَليٰ طَلَبِ أَمَانِكَ وَعَفْوِكَ، وَلِيَ يَا رَبِّ ذُنُوبٌ قَدْ وَاجَهَتْهَا أَوْجُهُ ٱلِْانْتِقَامِ، وَخَطَايَا قَدْ لَاحَظَتْهَا أَعْيُنُ ٱلِْاصْطِلَامِ، وَٱسْتَوْجَبْتُ بِهَا عَليٰ عَدْلِكَ أَلِيمَ ٱلْعَذَابِ وَٱسْتَحْقَقْتُ بِٱجْتِرَاحِهَا مُبِيرَ ٱلْعِقَاب، وَخِفْتُ تَعْوِيقَهَا لِإِجَابَتِئ، وَرَدَّهَا إِيَّايَ عَنْ قَضَاءِ حَاجَتِئ، وَإِبْطَالِهَا لِطَلِبَتِئ، وَقَطْعِهَا لِأَسْبَابِ رَغْبَتِئ، مِنْ أَجْلِ مَا قَدْ أَنْقَضَ ظَهْرِئ مِنْ ثِقْلِهَا، وَبَهَظَنِئ مِنَ ٱلِْاسْتِقْلَالِ بِحَمْلِهَا.
ثُمَّ تَرَاجَعْتُ رَبِّ إِلیٰ حِلْمِكَ عَنِ ٱلْعَاصِينَ، وَعَفْوِكَ عَنِ ٱلْخَاطِئِينَ، وَرَحْمَتِكَ لِلْمُذْنِبِينَ، فَأَقْبَلْتُ بِثِقَتِئ مُتَوَكِّلًا عَلَيْكَ، طَارِحاً نَفْسِئ بَيْنَ يَدَيْكَ، شَاكِياً بَثِّئ إِلَيْكَ، سَائِلًا رَبِّ مَا لَا أَسْتَوْجِبُهُ مِنْ تَفْرِيجِ ٱلْغَمِّ، وَلَا أَسْتَحِقُّهُ مِنْ تَنْفِيسِ ٱلْهَمِّ، مُسْتَقِيلًا رَبِّ لَكَ، وَاثِقاً مَوْلَايَ بِكَ؛
اللٕهُمَّ فَٱمْنُنْ عَلَيَّ بِٱلْفَرَجِ، وَتَطَوَّلْ عَلَيَّ بِسَلَامَةِ ٱلْمَخْرَجِ، وَٱدْلُلْنِئ بِرَأْفَتِكَ عَليٰ سَمْتِ ٱلْمَنْهَجِ، وَأَزِلَّنِئ بِقُدْرَتِكَ عَنِ ٱلطَّرِيقِ ٱلْأَعْوَجِ، وَخَلِّصْنِئ مِنْ سِجْنِ ٱلْكَرْبِ بِإِقَالَتِكَ وَأَطْلِقْ أَسْرِئ بِرَحْمَتِكَ، وَتَطَوَّلْ عَلَيَّ بِرِضْوَانِكَ، وَجُدْ عَلَيَّ بِإِحْسَانِكَ، وَأَقِلْنِئ رَبِّ عَثْرَتِئ، وَفَرِّجْ كُرْبَتِئ، وَٱرْحَمْ عَبْرَتِئ، وَلَا تَحْجُبْ دَعْوَتِئ، وَٱشْدُدْ بِالْإِقَالَةِ أَزْرِئ، وَقَوِّ بِهَا ظَهْرِئ، وَأَصْلِحْ بِهَا أَمْرِئ، وَأَطِلْ بِهَا عُمُرِئ، وَٱرْحَمْنِئ يَوْمَ حَشْرِئ، وَوَقْتَ نَشْرِئ، إِنَّكَ جَوَادٌ كَرِئمٌ، غَفُورٌ رَحِئمٌ، وَصَلِّ عَليٰ مُحَمَّدٍ وَآلِهِ ٱلطَّيِّبِئنَ ٱلطَّاهِرِئنَ
Allah'ım rahmetinin genişliğine olan ümidim, dilimi senin bağışını dilemeye açmıştır, şefkat ve lütfüne olan beklentim ise güvenceni ve affını dileme cesaretini bana vermiştir. Rabbim, cezalandırma yüzlerinin yönelmiş olduğu birçok günahım var, helak etme gözlerinin üzerine dikilmiş olduğu birçok suçum var. Kuşkusuz ben bu günahlardan dolayı, adaletinin gereği, en acı cezayı ve helak edici azabı hak etmiş durumdayım.
Dolayısıyla da bu günahların, cevabımı geciktirmesi, dilediklerimin gerçekleşmesini önlemesi, isteğimi geçersiz kılması ve arzumun gerçekleşme sebeplerini yok etmesi korkusuna kapılmışım. Neden olmasın, oysa günahlarımın ağırlığı belimi bükmüş ve bunca günahı tek başıma taşımak artık takatimi tüketmiştir.
Ancak ey Rabbim, daha sonra isyankârlara karşı olan lütufkârlığını, suçlulara karşı olan affediciliğini ve günahkârlara karşı olan merhametini içimden geçirdim. Bu ise, güvenle sana dönmemi ve sana tevekkül etmemi sağladı. Bu halimle kendimi senin önüne atıyorum, üzüntümü sana şikâyet ediyorum, hak etmediğim halde kederimin giderilmesini ve sıkıntımın rahatlatılmasını Rabbim senden diliyorum. Affını diliyorum ve sana güveniyorum ey efendim.
Allah'ım, kaygıdan kurtulmayı bana bağışla, selamet çıkışını bana göster, lütfünle beni doğru yola yönelt, kudretinle beni eğri yoldan alıkoy, hoşgörünle beni keder zindanından kurtar, rahmetinle esaretime son ver, kendi rızanı bana lütfet, ihsanınla bana cömertlik göster, hatamı görmezlikten gel, tasamı gider, hüzünlü halime acı, duamı engelleme, affınla gücümü artır, bana dayanma gücü ver, işimi düzene koy, ömrümü uzat, yeniden diriliş gününde huzuruna vardığımda bana merhamet et. Şüphesiz sen pek cömert ve pek ihsan sahibisin, bağışlayansın, merhamet edensin. Muhammed ve onun tertemiz ehlibeytine rahmetini indir.