İmam Cafer Sadık (a.s.) ve Bazı Siyasi Olaylar
İmam Cafer Sadık (a.s.) ve Bazı Siyasi Olaylar
İmam Cafer Sadık (a.s)'ın döneminde önemli siyasi olaylar gerçekleşti. Bunlardan bazıları; şiaların hareketlenmesi (Zeyd b. Ali'nin kıyamı, Muhammet b. Abdullah b. Hasan'ın ve kardeşi İbrahim'in 145 ve 146 hicri yıllarındaki kıyamları) ve Abbasilerin hareketi ve bu hareket sonucu Beni Ümeyye hükümeti çöküp yerine Beni Abbas gelmesidir. Ayrıca o hazretin zamanında vuku bulan olaylardan başka biri de Abbasilerle şiaların ayrılması idi. Bu ayrılığın zeminesi de Abbasiler hükümete geçmeden önce hazırlanmıştı.
Şiaların Abbasilerin (Beni Haşim) hicri birinci yüzyılın başlangıcından itibaren yaptıkları önemli siyasî ve dinî olaylar bütün ayrıntılarıyla burada anlatılamaz ama, İmam Sadık (a.s.)'la bir nevi bağlantısı olan bazı olayları açıklamaya çalışacağız.
Şiaların özellikle de Fatimilerin Ehl-i beyti sevenlerin arasında sahip oldukları mahbubiyete Abbasiler sahip değillerdi. Bu durumun bir çok nedenleri vardı ve peygamberin onlara karşı davranışı bu nedenlerin en önemlilerinden idi. Bunun yanı sıra, en azından şialar için büyük bir önem taşıyan
Emir-ül Müminin ve evlatlarının imamet konusu bu mahcubiyeti daha da çoğaltıyordu. Peygamberin neslinin kalıntıları sadece Fatimiler idi ve bu da onlara has bir değer veriyordu.
İmam Hüseyn (a.s.)'in şahadetinden sonra Muhammet b. Hanefi'ye bir süre önemsenecek bir içtimai-siyasi mevkiye sahip idi ama imam Seccad (a.s.)'ın ilmî ve ahlakî şahsiyeti yavaş yavaş kendi yerini toplumda açtı ve Rasulullah (s.a.a.)'ın Ehli beytinden teveccüh edilecek tek şahsiyet durumuna geldi.
Hüseyn b. Ali'nin korkunç Kerbela vakıasından kurtulan tek erkek çocuğu İmam Seccad (a.s.) idi. İmam canlı kalmasıyla aziz peygamberin kızı Fatıma'nın İmam Hüseyin tarafından olan soyunu tarih de sürdürdü ve onun çözülüp dağılmasına neden oldu
Abdullah b. Abbas peygamberin huzurunda olan sadr-ı İslamın meşhur ilmî şahsiyetlerinden ve kendi asrının en büyük ve en güvenilir, muvassak hadisçilerinden biri sayılıyordu Hayana olduğu müddetçe (hicri 68) şialar ile Abbasiler arasında ihtilaf çıkmadı ama ondan sonra tedricen ihtilaf çıkmaya başladı İkinci yüzyılın başlarında Abbasiler, aleviler karşısında istiklal düşüncesine koyulup gizlice halkı kendilerine davet ediyorlardı, fakat muvaffak olacaklarını pek de ummuyorlardı.
Ve bunun nedeni de, halkın gözünde Ali'nin evlatlarının peygamberin neslinden kalan tek kimseler olduklarıydı. Bu hanedanın bilhassa can yakıcı Kerbela vakıasından sonraki mazlumiyeti onların halk arasındaki içtimai haysiyetini hayret edici bir şekilde yüceltmişti.
Zeyd b. Ali b. Hüseyn (a.s.)'in başlattığı hareket şiaların Irak halkı arasındaki ağırlığını sağlamlaştırdı. Zeyd b. Ali. İmam Bakır (a.s.)'ın kardeşiydi ve İmam Bakır (a.s.) ilmî açıdan toplumda büyük bir ehemmiyet taşıdığından Zeyd ve onun inkilabî hareketi göz doldurucu bir ehemmiyet yaratmadı, gerçi kendisi hadisçilerden sayılıyordu ve şia olmasından dolayı da Irak halkı arasında ihtiram sahibiydi.
——————————————————–
1) İhtiyar-u Maritat-ir Rical, s: 282-283
2) el-Muhtahab-u min Zeyl-il Muzil (Taberi). c: 3. s: 652.
3) El-mahasin. ı 119/Hayat-ul imarrul Bikir, c: 1. s: 256