İmam Mehdi’nin Manevi Özellikleri
Peygamberimiz (sav)’in birçok hadisinde, Hz. Mehdi’nin çeşitli özellikleri tarif edilmiştir. Bu hadisler doğrultusunda inceleyeceğimiz Hz. Mehdi’nin manevi özellikleri, ahir zamanın bu büyük şahsını tanıyabilmek için önemli birer yol gösterici niteliğindedir.
Allah’tan Çok Korkması
Bir insan Allah korkusunu ne kadar fazla hissederse, o kadar Allah’a yakınlaşır. Güçlü bir Allah korkusu, beraberinde Yüce Allah’a duyulan bağlılığı ve sevgiyi de getirir. Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde belirtildiği gibi, Hz. Mehdi’nin sahip olduğu Allah korkusu son derece güçlüdür:
Mehdi, gerges kuşunun kanadı ile titremesi gibi Allah’tan çok korkan bir kimsedir. (Celaleddin Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisi’nin Alametleri (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar), s. 23, Tercüme: Müşerref Gözcü. Kahraman Neşriyet`Kitabevi-İstanbul.
Güzel Ahlaklı Olması
Yüce Allah tarih boyunca pek çok elçi göndermiştir. Kuran ayetlerinde, elçilerin güzel ahlaklı oldukları haber verilmiştir. Kuran’ın “Şüphesiz sen üstün ve pek yüce bir ahlak üzerindesin.” (Kalem Suresi, 4) ayetiyle, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in üstün bir ahlaka sahip olduğu bildirilmiştir. Hadislerde haber verildiği üzere, Allah’ın kutlu bir elçisi olan Hz. Mehdi’de bu özelliğe sahiptir.
Mehdi Allah’a karşı son derece boyun eğicidir. Ahlak bakımından Peygamber’e benzer. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 163)
Ahlakı benim ahlakım olan bir evladım çıkacak. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)
Mücadeleci Olması
Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde bildirildiğine göre, Hz. Mehdi de hem üstün ahlakıyla, hem de güçlü, mücadeleci karakteriyle tüm inananlara örnek olacaktır:
Mehdi işi sıkı tutacak. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 175)
Mehdi hesabını çok seri bir şekilde görecek ve vaadinden dönmeyecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 24)
Mehdi Doğu tarafından çıkacak. Karşısına dağlar bile dikilse onları ezip geçecek, o dağlarda kendisine yol bulacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 39)
Hamiyeti İslamiyesi (Allah’ın Sınırlarına Olan Titizliği ve Koruyuculuğu)
İslam’ın aleyhine söylenecek bir söz bile, ona ağır gelir.
(İbn Hacer El Mekki; “El-Kavlü’l Muhtasar fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar”, s. 15-75)
Zamanın En Hayırlısı Olması
Mehdi ortaya çıktığı dönemde karışıklık içinde olan dünya, onun vesilesiyle aydınlık bir çağ yaşamaya başlayacaktır. Böylelikle onun vesilesiyle birçok hayır gerçekleşecektir. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. Mehdi için devrinin en hayırlısı olduğu haber verilmektedir:
Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları gideren veliniz olan kimseye katılın. O Mehdi’dir.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)
Devrinde yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır.
(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
Mehdi (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58)
“Mehdi insanların en hayırlısıdır.” (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi”)
Adaletli Davranır
Ebu Ca’fer Muhammed b. Ali demiştir ki:
“Bizim Ehl-i Beytimizden Mehdi ortaya çıktığı zaman, malları eşit olarak paylaştırır. Halka adaletli davranır. Kim ona itaat ederse, Allah (c.c.)’a itaat etmiş olur. O, Mehdi diye isimlendirilmiştir. Çünkü O, gizli (bilinmeyen) bir işe rehberlik edecektir.” (Mer’iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi’si “Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Yeryüzü daha önce zulüm ve haksızlıkla dolu olduğu gibi Mehdi tarafından adalet ve doğrulukla doldurulacaktır. (Ali Bin Sultan Muhammed el Kari “Risaletül Meşreb el Verdi fi Mezhebi’l Mehdi”)
Herkes Tarafından Çok Sevilmesi
Müminlerin bir kimseyi sevmede gözettikleri ölçü, o kişinin Allah’a olan yakınlığı, sevgisi, korkusu ve bağlılığıdır. Bu nedenle, Rabbimiz’in sıfatları en çok kimde tecelli ediyorsa, müminler tarafından en çok sevilen, saygı duyulan kişi o olur. Nitekim, Allah’ın elçileri, Yüce Allah’ın sıfatlarının en fazla tecelli ettiği, takvaca en üstün ahlakı gösteren kişiler olmuştur. Peygamberimiz (sav), ahir zamanda Hz. Mehdi’nin, dönemin en sevilen şahsı olacağına işaret etmiştir:
Allah (c.c.) bütün insanların kalplerini onun (Mehdi’nin) muhabbetiyle dolduracaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 42)
Ümmet-i Muhammed’den memnun olmadık hiçbir fert kalmayacaktır. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 163)
Ebu Abdullah Nuaym b. Hammad, Abdullah b. Mes’ud’dan şöyle rivayet etmiştir:
Allah (c.c.) Onun muhabbetini insanların kalplerine yerleştirecektir. Böylece onlar, gündüzleri arslan kesilen ve geceleri de ibadetle geçiren bir toplum olacaklar. (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Onun hilafetinden yer ve gök ehli, hatta havadaki kuşlar bile razı olacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)
Tebliğ Gücü (İrşad)
Hz. Mehdi’nin tebliğ gücüyle ilgili aşağıdaki hadisler, görünen manalarının dışında farklı şekillerde yorumlanmaktadır. Bu yorumlardan biri şu şekilde olabilir: Hz. Mehdi “kuru bir ağaç”a benzetilen bir insana yönelmesiyle ve onun hidayetine vesile olmasıyla; önceleri aynı kuru bir ağaç gibi etrafına faydalı olamayan bu insanı, bu kez yeşillenmiş ve meyve vermiş bir ağaç gibi etrafına, yani devletine, milletine, dinine ve bütün insanlığa faydalı hale getirecektir.
Hz. Mehdi, kuru bir ağacı diktiğinde de ağaç hemen yeşillenip yapraklanacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)
O (Mehdi) kuru bir kamış ağacını kuru bir yere dikecek, anında yeşillenip yaprak verecek. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 165)
Aşağıdaki hadiste de benzer bir şekilde; önceleri cahil, cimri ve korkak olan bir insanın, ahir zamanın büyük mürşidi (doğru yolu gösteren kişisi) Hz. Mehdi’nin tebliği ve eğitimiyle bilgili, cömert ve cesur bir hale geleceği; adeta önceleri kuru ve faydasız olan bir ağacın yeşerip yaprak vermesi gibi şahsiyetini değiştireceği bildirilmektedir:
Asrında cahil, cimri ve korkak olan bir adam hemen alim, cömert ve cesur olacak. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 186)
Zalimlere Karşı Hakkı Müdafa Eder
Hafız Ebu Abdullah Nuaym b. Hammad “Fiten” kitabında, Cafer b. Yesar Es-sami’den şöyle rivayet etmiştir:
Mehdi zalime karşı hakkı müdafa edecektir. Hatta (zalim) bir insanın azı dişinde olan (haksız bir lokmayı) bile ondan çekip alacak ve sahibine iade edecektir.
(En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal)
Hikmeti Ve Anlayış Gücü
Hadislerde, Hz. Mehdi’nin Allah tarafından kendisine verilmiş özel bir güce sahip olduğu bildirilmektedir:
O, kimsenin bilemediği gizli bir gücün sahibi olduğu için kendisine Mehdi denilmiştir.
(Ahir zaman Mehdisinin Alametleri, Müellif: Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Kahraman Neşriyat. S. 77)
Büyük İslam alimlerinden Muhyiddin Arabi, eserlerinde Hz. Mehdi’nin dikkat çeken başlıca 9 özelliğini şu şekilde belirtmektedir:
1. Basiret sahibi olması
2. Kutsal kitabı anlaması
3. Ayetlerin manasını bilmesi
4. Tayin edeceği kimselerin hal ve hareketlerini bilmesi
5. Öfkelendiğinde bile merhamet ve adaletten ayrılmaması
6. Varlıkların sınıflarını bilmesi
7. İşlerin girift taraflarını bilmesi
8. İnsanların ihtiyacını iyi anlaması
9. Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibi ilimlere vukufu bulunması (bilmesi) gaibi (gizli, görünmeyen) ilimlerden haberdar olması.
Kutsal Emanetlerle Çıkması
Pek çok hadiste, Hz. Mehdi’nin kutsal emanetlerin bulunduğu yerden çıkacağı ve bunları açan ilk kişi olacağı haber verilmektedir. Bu hadislerden biri şöyledir:
Naim bin Hammad, Ebu Cafer’den şöyle rivayet etmiştir; “Mehdi, Mekke’de Peygamberimiz’in sancağı, gömleği, kılıcı, işaretleri, nuru ve güzel ifadesiyle yatsı vaktinde çıkar. (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi)
Peygamber (sav)’in softan bayrağı ile çıkacaktır. O bayrak dört köşeli olup dikişsizdir ve rengi siyahtır. O’nda bir hicr (hale) bulunur. O Resulullah (sav)’in vefatından beri açılmamış olup Mehdi çıkınca açılacaktır. (Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, s. 22)
Hz. Mehdi’nin Gözetlenmesi -Takip Edilmesi-
Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden bir şahıs (Mehdi) yönelir. Derken o mümin kimseye birçok silahlılar, Deccal’in merkezlerde gözetleme yapan silahlıları karşı çıkarlar. (Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, c. 11/s. 393’den nakil)
Hadisin başlangıcında Hz. Mehdi’nin Deccal’in taraftarları tarafından gözetlendiği ve takip edildiği bildirilmektedir. Önceki devirlerde de, Allah yolunda mücadelede bulunmuş bazı peygamberlerin de benzer şekilde gözetlendiğini, böylece kontrol altında tutulmak istendiğini Kuran’dan öğrenmekteyiz:
“O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin.” (Müminun Suresi, 25)
Sıkıntı Ve Zorluklarla Karşılaşması
Din ahlakından uzak yaşayan kavimleri uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen elçilerin birçoğu, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Ehl-i Beyt’ten (Peygamberimiz (sav)’in soyundan) gelecek olan Hz. Mehdi’nin de bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı hadislerde haber verilmiştir. (En doğrusunu Allah bilir.)
Resulullah (sav) şöyle buyurmuşlardır:
Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt’tendir. Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır. Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle (eziyet ve sıkıntılarla) karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
Mehdi, Resulullah’ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyt’i çok belalar gördü.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55).
Dininde kavi, güçlü olanın başına gelecek belalar büyük olur. (İbni Hibban)
Hz. Mehdi Hakkında Olumsuz Propaganda Yapılması
İslam düşmanı olan Deccal’in taraftarları, yazılı ve sözlü yayın organlarıyla Hz. Mehdi’yi kötüleyecekler, halkın nazarında onun itibarını sarsmaya çalışacaklardır. Bu konuya bir hadiste şöyle işaret edilmektedir:
Mümin şahıs (Mehdi) Deccal’ı görünce: “Ey insanlar! Resulullah’ın zikrettiği Deccal işte budur” der. Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: “Onu alın da yaralayın!” der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer onu iki eli ve iki ayağı ile yakalar da fırlatır atar. İnsanlar Deccal’in onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır. (Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)
Hadiste Mehdi’nin “sırtı ve karnından dövüle dövüle genişletilmesi” müteşabih olarak (benzetme yapılarak) söylenmiştir. Kitabın yazarı bu bölüm için “Mehdi’nin ünü, durmadan etrafa ilan edilip yayılmaktadır” demektedir. Fakat bunu Deccal taraftarları yapacağı için, bu propagandanın Hz. Mehdi’yi kötüleme şeklinde olacağı söylenebilir. Ancak, ilk bakışta olumsuz gibi görünse de, bunlar Hz. Mehdi’nin tanınmasına ve İslam ahlakının yayılmasına vesile olacaktır.
Meleklerin Yardımıyla Desteklenmesi
Peygamber kıssalarının birçoğunda, din ahlakını tebliğ ederlerken veya zor bir durumla karşılaştıklarında elçilerin hep Allah’tan gelen yardımla desteklendikleri görülmektedir. Bu yardım; peygamberlere o an vahiy gelmesi, olağanüstü doğa olaylarının meydana gelmesi gibi çeşitli şekillerde olabildiği gibi, melekler yardımıyla da gerçekleşmiştir. Peygamber Efendimiz (sav)’in bir hadisinde, Allah’ın Hz. Mehdi’ye de melekler aracılığıyla yardım edeceği haber verilmiştir:
“Allah (c.c) ona (Mehdi’ye) üç melekle imdad eyleyecektir. Onlar, (Mehdi’ye) muhalefet edenlerin yüzlerine ve arkalarına vuracaklardır.” (Ikdu’d Dürer, s. 12)
Kimseye Tenezzül Etmemesi
Kuran’daki peygamber kıssalarını incelediğimizde, peygamberlerin her durumda Allah’a dönüp yöneldiklerini görmekteyiz. Elçilerin Allah’a olan içten bağlılıklarını, O’na duydukları sevgi ve korkuyu da yine Kuran ayetlerinden öğrenmekteyiz. Aşağıdaki hadiste de vurgulandığı üzere, Hz. Mehdi’de de bu özellik görülmektedir:
“Mehdi bizden, Ehl-i Beyt’tendir. O, benim ümmetimden, tenezzül etmeyen (Allah’tan başka hiçbir varlığa minnet duymayan) bir şahıstır.” (Suyuti, el-havi, 2/24)
Gözden Uzak Olması
Naim bin Hammad, Ebu Cafer’den şöyle rivayet etmiştir;
Geceleri ibadetle meşgul olup, gündüzleri gizli olacak.
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Helalleri ve Haramları Bilmesi
Hz. Mehdi üstün ahlak sahibi olması ve güçlü Allah korkusu nedeniyle Yüce Allah’ın sınırlarını, helal ve haramları çok iyi bilmektedir:
Hz. Hüseyin (r.a.)’ya soruldu: “Mehdi hangi alametlerle bilinir?” Şöyle cevap verdi : “Gönül rahatlığı ve vakar sahibi oluşu ile, helal ve haramı çok iyi bilmesi ile tanınır.”
(Mer’iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Her Sorumluluğu Üstüne Alması
Her görevi üzerine alır ve zayıfa, düşküne yardım eder.
(M. Muhyiddin Arabi “Futuhat-El Mekkiye”, 366. bab, c. 3, s. 327- 328)
Yoksullara Karşı Merhametli Olması
Kuran’da yer alan pek çok ayetin sonunda Allah’ın sonsuz merhameti hatırlatılmaktadır. Ayrıca Kuran’da, iman edenlere ‘merhameti birbirlerine tavsiye edenlerden olmaları’ (Beled Suresi, 17) emredilir.
Yüce Rabbimiz’in “Erhamurrahimin” (Merhamet Edenlerin En Merhametlisi) sıfatı, tüm peygamberler ve müminler üzerinde tecelli eder. Bir hadiste Hz. Mehdi’nin de son derece merhametli olduğu haber verilmiştir:
“Çalışanlar üzerine disiplinli olması, malı cömertçe vermesi ve yoksullara karşı çok merhametli olması, Mehdi’nin alametlerindendir.”
(Ebu Nuaym tahric etmiştir.) Meri’y B. Yusuf B. Ebubekir B. Ahmed B. Yusuf El Makdisi “Feraidu Fevaidi’l Fi’l İmam El Mehdi El Muntazır” Beklenen Mehdi Hakkında İslam Alimlerinin Görüşleri, s. 133, 26 nolu dipnot, Köprü Yayınları)
Mehdi’nin alameti, çalışanları üzerine disiplinli olması, mal konusunda cömert olması, mazlumlara karşı da çok merhametli olmasıdır.”
(Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
İki Defa Kaybolması
Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde, Hz. Mehdi’nin iki defa kaybolacağı şu şekilde geçmektedir:
“Bu işi yapacak olanın (yani Mehdi’nin) iki gaybeti (kaybolması, gizlenmesi) vardır. Bu iki gaybetin biri o kadar uzayacak ki, bazıları: “O öldü”, bazıları da: “O gitti” diyeceklerdir. Ne onu sevenler, ne de başkaları onun yerini bilemeyecekler, sadece ona çok yakın hizmetçisi onun yerini bilir.” (“El-Saa Fi Eşrat-is Saa” s. 93 (Mısır baskısı.)
İhtiyacını Bildirmemesi
Hz. Mehdi’nin en önemli özelliklerinden biri de ihtiyacını bildirmemesidir:
Hz. Hüseyin (r.a.)’a soruldu:
“ Mehdi hangi alametlerle bilinir?” Şöyle cevap verdi : “. İnsanlar ona muhtaç olurlar. O, ise insanlara ihtiyacını bildirmez.” (Mer’iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar”)
Cifr (Ebced) İlmini Bilmesi
Bazıları dediler ki, bu kitabı kemal-i vukuf (olgunluğa ulaşmış) ahir zamanda hurucu muntazar Hz. Mehdi’nin (çıkışı beklenen Hz. Mehdi’nin) hurucuna mevkuftur ki, (çıkışına atfedilmiştir ki) onlar cifr ilmine vakıf ve sırlarına arif olurlar (bilirler.) Kitab-ı enbiyayı salifeden dahi bu ilim varid olmuştur. (Bu ilim, geçmiş peygamberlere verilen kitaplardan ulaşmış bir ilimdir.) (Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu s. 252)
Örnek Ahlaka Sahip Olması
Yüce Allah her devirde insanlara uyarıcı göndermiş, bu elçiler hak dini insanlara tebliğ vazifesiyle görevlendirilmişlerdir. Ancak tebliğleri din ahlakını yalnızca anlatmakla sınırlı kalmamış, hal ve tavırlarıyla da insanlara örnek olmuşlardır. Bir hadiste, Hz. Mehdi’nin örnek ahlakı şöyle bildirilmiştir:
İlahi feyz (Allah’ın ilham ettiği üstün faziletler) ona ulaşır. Dini ilimleri ve örnek ahlakı telakki eder. (Allah’tan alır.)
(Konavi Risalet-ül Mehdi, s. 161 B)
SONUÇ
Peygamberimiz (sav), incelediğimiz bu hadislerinde Hz. Mehdi’nin ahlaki özellikleri hakkında pek çok tanıtıcı bilgi vermiştir. Hz. Mehdi’nin ahlakının, kendi ahlakına benzediğini bildirmiş, onun Allah korkusunu ve güzel ahlakını övmüştür. Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Mehdi’nin, insanların dünyada ve ahiretteki kurtuluşlarına vesile olacak çok kıymetli bir kimse olduğunu belirtmiş ve ortaya çıktığında, insanların “kar üzerinde sürünerek de olsa ona uymalarını” bildirmiştir:
İbni Ebi Şeybe ve Naim b. Hammad Fiten isimli eserde, İbni Mace ve Ebu Naim ise İbni Mes’ud’dan tahric ettiler.
O dedi ki: . O (Mehdi) arza sahib olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı adaletle doldurur. Sizden O’na kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa gelsin, O’na katılsın. Zira O Mehdi’dir. (Ahir zaman Mehdisinin Alametleri, Celalettin Suyuti, sf. 14)
İçinde bulunduğumuz dönem bin dört yüz senedir beklenen, Peygamberimiz (sav)’in müjdelediği bu tarihi olayın gerçekleşmesinin yaklaştığı dönemdir. Bu gerçeğin şuurunda olan ve Hz. Mehdi ortaya çıktığında onun yanında olma şerefine erişmek isteyen tüm Müslümanlar yazı boyunca anlatılan, Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde verdiği bilgileri dikkatlice okumalı, bu mübarek şahsı doğru bir şekilde tanıyabilmek için tüm sebeplere sarılmalıdırlar. Zira bu bilgilerin dikkatlice araştırılıp incelenmesi, bu kutlu şahsın tanınabilmesinde Allah’ın izniyle önemli bir yol gösterici olacaktır.
Hiç kuşkusuz ki İslam dininin aslına dönmesine ve Kuran ahlakının tüm yeryüzüne hakim olmasına vesile olacak, Müslümanlar arasında büyük bir birlik sağlayacak böylesine kutlu bir zata zemin hazırlamak ve ona yardımcı olmak Müslümanların önemli bir sorumluluğudur. Hz. Mehdi gibi mübarek bir şahsın yakınlarından olabilmek, ona destek olabilmek, tüm insanlara yönelik hayırlı faaliyetlerinde ona yardımcı olabilmek tüm inananlar için büyük bir nimet ve şereftir.