Kadir Gecesi
Soru
Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de Kadir gecesinden sayılır mı?
Kısa Cevap
Kadir gecesi, mübarek ve önemli bir gecedir. Kur’an’ın nassıyla Ramazan ayının içindedir.
Bu soru birkaç ihtimali içermektedir:
1- Kadir gecesinin çokluğundan maksat halkın bildiği şey olan bir yıl içindeki 19, 21 ve 23. gecelerin (18, 20 ve 22. günlerini bir sonraki güne bağlayan geceler) kadir gecesi olması.
2- Kadir gecesinin çokluğundan maksat Resulullah’ın (s.a.a) zamanında olan ve ondan sonra da tekrar eden gece olması.
3- Kadir gecesinin çokluğundan maksat, Müslümanların yaşadığı şehirlerin ufuklarının farklı olması nedeniyle her bölgenin kendisine ait bir Kadir gecesinin olması.
Birinci ihtimal doğru değildir. Kur’an’ın nazil olduğu ve işlerin takdir edildiği gece bir geceden ibarettir. Yüce Allah buyuruyor:
“Biz onu Kadir gecesinde nazil ettik.”
Âyette Kadir gecelerinde (çoğul olarak) değil, Kadir gecesinde nazil ettik diye buyuruyor.
İkinci ihtimal için demek gerekir ki, Kur’an’ın âyetleri ve rivayetler, Kadir gecesinin yalnızca Resulullah’ın (s.a.a) zamanına ve Kur’an-ı Kerim’in nüzulüyle sınırlı olmadığını ortaya koymaktadır. Kadir gecesi her yıl tekrarlanan bir gecedir. Tıpkı her yıl tekrarlanan Kurban Bayramı gibi. Zira Kur’an buyuruyor:
“Melekler ve Ruh o gece yere inerler.”
“O gecede ayrılır, takdir edilir her hükmolunan iş.”
Bu iki âyette “iner” ve “ayrılır” yüklemleri geniş zaman fiili şeklinde gelmiştir. Bu da devamlılığı gerektirir.Rivayetlerde de şöyle buyuruluyor:
“Kadir gecesi her yıl gerçekleşir ve bu gecede bir yılın işleri nazil olur.”
Üçüncü ihtimale gelince, ufukların farklılığı Kadir gecesinin çokluğuna neden olmazlar. O bir tek gecedir. Ancak müslümanlar Ramazan ayının ilk gününün akşamını belirlemek için ihmalkâr davranmasalar, bu konuda şer’i görevlerini yerine getirseler ve Kadir gecesi ihtimali verilen geceler ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile kesinlikle Allah’ın lütfünden faydalanırlar. Tabi meleklerin Allah’ın yeryüzündeki hüccetine nazil olması gibi Kadir gecesine ait olan bazı olaylar, gerçek Kadir gecesinde gerçekleşir.
Rivayetlerden, Kadir gecesinin gündüzünün de gecesi gibi faziletli olduğu anlaşılmaktadır. Ama işlerin takdiri, meleklerin nazil olması Kadir gecesinde gerçekleşir. Kur’an buyuruyor:
“O gece melekler ve Ruh, takdir edilen her iş için Rabbinin izniyle inerler.” (Kadir/4)
Ayrıntılı Cevap
Cevaba geçmeden önce soruyu açmak gerekir. Yani soruyu soran kişi çokluktan neyi kastediyor? Bu soru hakkında birkaç ihtimal olabilir. Acaba Kadir gecesi Ramazan ayının özel amelleri olan 19, 21 ve 23. geceleri mi (yani18, 20 ve 22. günlerin geceleri), yoksa bu gecelerden yalnız biri midir? Acaba Kadir gecesi bir kere, o da Resulullah’ın (s.a.a) zamanında mı gerçekleşti yoksa birçok kereler tekrarlandı mı? Eğer birçok kere tekrarlanmışsa bu tekrar Resulullah’ın (s.a.a) zamanında mı oldu yoksa ondan sonra da gerçekleşir mi? Acaba Müslümanların yaşadığı şehirlerin ufuklarının farklı olması ve kamerî ayların ilk gününün farklı olması Kadir gecelerinin de farklı olmasına neden olur mu? Yani bir ülkede Ramazan ayının başlangıcı örneğin Salı günü ise, bir başka ülkede Çarşamba günü oluyor ve sonuçta ayın son on gününün geceleri de bu iki ülkede fark ediyor. Bu durumda ayın 23. gecesi (22. günün gecesi) bazı ülkelerde bir gün erken olacaktır. Dolayısıyla Kadir gecesi belli bir gece olmayacaktır. Böylece her birinin kendi Kadir gecesi olacak ve Kadir geceleri çoğalacaktır.
Birinci ihtimalin cevabı: Kur’an’ın nassıyla Kadir gecesi Ramazan ayındadır[1] ve bir geceden de fazla değildir. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Şüphe yok ki biz onu Kadir gecesinde indirdik.”[2]
Kadir gecelerinde (çoğul) diye değil. Fakat çeşitli nedenlerden dolayı o gecenin hangi gece olduğu bize açıklanmamıştır.[3] 19, 21 ve 23. gecelerden (18, 20 ve 22. günleri sonraki güne bağlayan geceler) yalnız biri Kadir gecesi olduğu için, Kadir gecesi idrak edilebilsin diye bu gecelerde uyumamak tavsiye edilmiştir.[4] Rivayetlerde üç gecenin belirlenmesi[5] kulların işini kolaylaştırmak içindir. (Yani ihtimaller, on geceden üç geceye indirilmiştir.)
İkinci ihtimalin cevabı: Kur’an-ı Kerim ve Ehl-i Beyt’e (a.s) göre Kadir gecesi Resulullah’ın (s.a.a) zamanında vardı ve aynı şekilde devam etmektedir.
“O gece melekler ve Ruh, takdir edilen her iş için Rabbinin izniyle inerler.”[6]
Bu ayetteki “inerler“ yüklemi geniş zaman olup melekler ve Ruhun devamlı Kadir gecesinde indiklerini bildirmektedir.[7]
Yine Kadir gecesi hakkında olan Duhan Sûresinin “O gecede ayrılır, takdir edilir her hükmolunan şey.” âyetindeki “ayrılır” yüklemi geniş zaman olarak gelmiştir. Bu da o fiilin devamlı ve sürekli gerçekleştiğini gösterir. Ehl-i Beyt’ten (a.s.) gelen rivayetler de bu konuyu vurgulamaktadır. İmam Muhammed Taki (a.s) şöyle buyuruyor:
“Ali (a.s), İbn Abbas’a şöyle buyurdu: “Kadir gecesi her yılda vardır. Bu gecede bir yılın işleri nazil olur.”[8]
Resulullah (s.a.a), Ebuzer’in (r.a) Kadir gecesi hakkında sorduğu soruya şöyle cevap buyurdular:
“Bu gece kıyamete kadar vardır.” [9]
Ehl-i Sünnet âlimleri de Kadir gecesinin aynı şekilde devam ettiği görüşündedirler.[10]
Üçüncü ihtimalin cevabına geçmeden önce belirtmek gerekir ki Kadir gecesinin İslam kültüründe kendine özgü özelliklerinden dolayı büyük bir önemi vardır. O geceyi ihya etmek ve ona önem vermek hakkında birçok rivayet nakledilmiştir.
Örneğin Seyyid b.Tavus İkbal adlı değerli eserinde Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder:
“Musa (a.s) dedi ki: “İlahi, sana yakın olmayı istiyorum.” Yüce Allah buyurdu: “Benim yakınlığım Kadir gecesinde uyanık kalanlaradır.” Arz etti: “İlahi, rahmetini istiyorum.” Buyurdu: “Benim rahmetim, Kadir gecesi fakirlere rahmedenleredir.” Arz etti: “Allah’ım! Kurtuluş istiyorum, ateşten kurtuluş.” Buyurdu: “Bu, Kadir gecesinde istiğfar edenler içindir.” Arz etti: “Allah’ım! Rızanı istiyorum.” Buyurdu: “Benim rızam, Kadir gecesi iki rekat namaz kılan içindir.” [11]
Kadir gecesinin özelliklerinden biri Kur’an’ın tefsirinin, meleklerin ve Ruh’un Allah’ın velisine nazil olmasıdır. Bu gecenin ibadetinin bin ayın ibadetinden üstün olması,[12] bir yılın işlerinin takdir edilmesi de Kadir gecesine özgüdür.[13]
Ancak buradaki asıl soru şudur: Şehirlerin ufuklarının farklı olmasından dolayı bütün bu özellikler değişik şehirlerde yaşayanlar için tekrarlanır mı?
Kur’an’ın nassı ve rivayetlerin zahiri, Kadir gecesinin bir geceden fazla olmadığını, Veliyullah ve Masum İmam’a (a.s) ait olan şeylerin belli bir gecede gerçekleştiğini göstermektedir. Yani meleklerin Allah’ın yeryüzündeki hüccetine (Peygamber veya masum imama) nazil olması ve işlerin takdir edilmesi, belirlenmiş bir gecede gerçekleşmektedir.Yüce Allah buyuruyor:
“O gece melekler ve Ruh… inerler.”[14]
Kur’an’ın nüzulu da bu gecededir:
“Şüphe yok ki biz onu Kadir gecesinde indirdik.”[15]
Ve rivayette şöyle gelmiştir:
“Bu gecede bir yılın işleri nazil olur.” [16]
Kadir gecesi için söylenen bütün faziletleri idrak etmek için insanın vazifesine amel etmesi yeterli olabilir.[17] Yani Ramazan ayının ilk günü delillerle sabit olursa Kadir gecesi de belli olacaktır. Tabi bu geceyi ihya etmek, amellerini yerine getirmek kesinlikle karşılıksız kalmayacaktır ve Kadir gecesini ihya edenlerin sevabını alacakları ümit edilir; hatta o gece Kadir gecesi olmasa bile.[18] Elbette Ramazan ayının son on gecesinin ihya edilmesi tavsiye edilmiştir. Bu İslami sünnetin nedeni, Kadir gecesini idrak ettiğimizden emin olmamız içindir.
Acaba Kadir gecesinin gündüzü de gecesi gibi aynı fazilete sahip midir? Her ne kadar meleklerin Allah’ın yeryüzündeki velisine nüzulü gibi olaylar Kadir gecesinde gerçekleşse de Kadir gecesinin gündüzü de gecesi gibi değer ve fazilete sahiptir.[19]
Merhum Şeyh Abbas Kummî mübarek Ramazan ayının 23. gününün amelleri bölümünde şöyle buyuruyor: “Bu gecelerin gündüzlerinin de hürmeti tutulmalıdır. İbadet ve dua edilmeli, Kur’an okunmalıdır. Zira muteber hadislerde Kadir gecesinin gündüzünün de gecesi gibi faziletli olduğu belirtilmiştir.”[20]
[1] “Ramazan ayı öyle bir aydır ki Kur’an bu ayda indirildi” âyeti ile “Şüphe yok ki biz onu Kadir gecesinde indirdik” âyeti yan yana getirildiğinde bu ortaya çıkmaktadır.
[2] Kadir, 1.
[3] Allah Teâlâ bazı şeyleri bazı şeylerin içinde gizlemiştir: Kadir gecesini gecelerde, kıyametin vaktini vakitlerde, ism-i a’zamı isimlerde, duanın icabet saatini çeşitli saatlerde, ilahi rızayı bütün itaatlerde ve evliyalarını bütün kullarının içinde gizlemiştir. Bunu, insanlar bütün gecelerde Kadir gecesini arasınlar, bütün vakitlerde günahlardan sakınsınlar, bütün insanlara saygı göstersinler ve bütün itaatlarda Allah’ın rızasını arasınlar diye yapmıştır.
[4] Allah Resulü (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) Ramazan ayının son on gününün gecelerinde uyumaz ve ibadetle meşgul olurlardı. Elbette Allah Resulü (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) Kadir gecesini biliyorlardı. Onların (a.s) bu geceleri ihya etmelerinin sırrı başkalarına öğretmek veya daha başka bir şey olabilir.
[5] Süfyan b. Semt, İmam Sâdık’a (a.s) “Kadir gecesi olma ihtimali olan geceler hangi gecelerdir?” diye sorduğunda şöyle buyurdu: “19, 21 ve 23. geceler (18, 20 ve 22. günün geceleri).” (Ekber Dehganî, Tefsir-i Nesim, s.465, Kum, İntişarat-ı Harem, 83. Baskı.
[6] Kadir, 4.
[7] Tefsir-i Numûne, c. 27, s. 185.
[8] Muhammed Kummi Meşhedî, Tefsir-i Kenzu’d-Dakaik, c.14, s.359, Vezaret-i İrşad.
[9] Muhammed Kummi Meşhedî, a.g.e.
[10] Fahr-u Razî, Tefsir-i Kebir, c. 32, s. 29, Daru’l-İhya, Beyrut.
[11] İmam Humeynî, Adabu’s-Salat, s. 333, 4. baskı, Müessesse-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam.
[12] Muhammed Hüseyin Tabatabâî, el-Mizan, c. 20, s. 332, Camiayı Müderrisin.
[13] Daha fazla bilgi için bkz. İbn Arabî, Ahkamu’l-Kur’an, c.4, s.1961, Daru’l-Marife.
[14] Kadir, 4.
[15] Kadir, 1.
[16] Muhammed Kummi Meşhedî, a.g.e.
[17] Bu üçüncü ihtimale başka cevaplar da verilmiştir. Örneğin Tefsir-i Numûne, c. 27, s.193’te şöyle yazar: Gece, dünyanın bir yarısının gölgesinin diğer yarısına düşmesiyle meydana gelir. Ve biliyoruz ki, bu gölge dünyanın dönüşüyle birlikte hareket etmektedir. Bir dönüş yirmi dört saatte tamamlanır. Bu yüzden Kadir gecesi, gecenin, dünyanın etrafında bir kere tam dönüşüyle gerçekleşir. Yani yirmi dört saatlik karanlık, dünyanın tümünü kapladığı zaman o Kadir gecesi gerçekleşir. Başlangıcı ise bir noktadan başlar başka bir noktada biter. Bu şekilde ufukların farklılığından dolayı Kadir gecesinin çokluğu meselesi de hallolmuş olur.
[18] Rivayetlerde bu müsamahayı ortaya koyan deliller vardır. Örneğin Hişam b. Salim, İmam Cafer Sâdık’ın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Biri falan amel veya filan iş şu zamanda yapılırsa şu kadar sevabı olduğunu duysa ve ona amel etse, sonra öyle olmadığını ve kendisine ulaşan rivayetin yanlış olduğunu anlasa yine de o sevap ona verilir, hatta amelin gerçekte (zaman ve mekan gerçeğinde) sevabı olmasa bile.” (Seyyid Kazım Mustafavî, el-Kavaid, s.96, Camiayı Müderrisin)
[19] “Kadir gecesi her senede vardır ve gündüzü de gecesi gibidir.” (Şeyh Tûsi, Tehzibu’l-Ahkam, Nesim-i Rahmet tefsiri, s.473’ten naklen. Şeyh Tûsi’nin bu istinbatı onun şahsî istinbatı değildir. Onu Masum İmam’dan (a.s) nakletmiştir.)
[20] Mefatihu’l-Cinan, s. 389, İntişarat-ı Lokman yayınları.