Kur’an-ı Kerim ile İstihare
Soru
Kur’an-ı Kerim ile istihare nasıl yapılmalıdır? Başka bir tabirle istihare yaparken âyetlerin mefhumunu nasıl anlamak gerekir?
Kısa Cevap
1. İstihare türlerinin en yaygın olanlarından birisi, değişik yöntemleri olan Kur’an-ı Kerim ile istiharedir.
Birinci Tür: Kur’an’ı alır ve şu duayı okursunuz:
“اَللّٰهُمَّ اِنّى تَفَأَّلْتُ بِکِتابِکَ، وَ تَوَکَّلْتُ عَلَیْکَ، فَاَرِنى مِنْ کِتابِکَ ما هُوَ مَکْتُومٌ مِنْ سِرِّکَ الْمَکْنُونِ فـى غَیْبِـکَ”
Ey Allah’ım senin kitabınla istihare yapıyor ve sana tevekkül ediyorum. O halde sen de kitabında gaybında örtülü gizli olan şeyi bana göster.
Ardından Kur’an açılır ve sağdaki ilk sayfanın birinci satırından maksat Allah’tan istenir.[1]
İkinci Tür: Merhum Seyyid b. Tavus, Fethu’l-Ebvab adlı kitabında şöyle nakletmektedir: İstihare için Kur’an alınır ve ilk önce şu dua okunur:
“اَللّٰهُمَّ إِنْ کانَ فِی قَضائِکَ وَقَدَرِکَ، أَنْ تَمُنَّ عَلى اُمَّةِ نَبِیِّکَ، بِظُهُورِ وَلیِّکَ وَابْنِ بِنْتِ نَبِیِّکَ، فَعَجِّلْ ذلِکَ وَ سَهِّلْهُ وَ یَسِّرْهُ وَ کَمِّلْهُ، و اَخْرِجْ لِی آیَةً، اَسْتَدِلُّ بِها عَلى أَمر فَأَئْتَمِرَ، أوْ نَهْـى فَأَنْتَهی فِی عافِیَـة”
Ey Allah’ım eğer senin kaza ve kaderin velinin ve Peygamberinin evladının zuhuru ile Allah Resulü’nün ümmetine minnette bulunmaksa, o zaman onun zuhurunu çabuk ve yolunu da kolay kıl ve benim için, içinde ya yapmam gereken bir emir bulunan ya da terk etmem gereken bir sakındırma olan ve bu şekilde esenliğe ulaşacağım bir âyet getir.
Ardından hacet belirlenip Kur’an açılır, ondan yedi sayfa ileri gidilir, yedinci sayfada sol tarafta yedi satır sayılır ve yedinci satırdaki âyete bakılır.[2]
Kur’an ile istihare yapmanın başka yöntemleri de nakledilmiştir. Açıklamayı kısa tutmak amacıyla onların hepsini zikretmekten sarf-ı nazar ediyoruz.[3]
2. Âyetlerin anlamını ve mefhumunu kavrama hakkında ise şöyle söylemek gerekir: Bu konu herkes için anlaşılabilecek ve kavranabilecek şeylerden değildir. Kur’an’ı anlamak çok girift olup kendi aracını ister. Bu araçlar Kur’an, Kur’an ilimleri ve tefsir ile aşina olmaktır. Bunlar da yıllarca Kur’an ile ünsiyet kuran ve Kur’an’ın dilini anlayan kimselerin elindedir. Bu nedenle, bu meselenin rahatça öğretilebilecek ve kolay bir şekilde uygulanabilecek özel bir formülü bulunmamaktadır.
[1] Biharu’l-Envar, c. 88, s. 241, h. 1.
[2] Fethu’l-Ebvab, s. 278; Biharu’l-Envar, c. 88, s. 242, h. 4.
[3] Allâme Meclisî’nin Mefatihu’l-Gayb kitabına müracaat ediniz.