Mim Şehri
Uzanmışta yatıyor, bir küçücük selvi
Tazecik minik kalbi kan sızıyor belli
Sıkılı bir yumruk, bir şey saklıyor belki
Avucunda bir taş, "Mehdi" neferi bil ki
On ikiydi yaşı, bir küçücük çocuktu
Ölüm ile her gün saklambaç oynuyordu
O hep böylesine gidecek sanıyordu
"Kaim" beyaz atında gelecektir diyordu
İstemezdi ölümü Mehdi'yi görmeden
Görüp nur cemalin, yüzlerinden öpmeden
Ölüm bu! Taze canlar sever; seçer hepden
Bazan Kerbela'dan, bazen Filistin'den
Bir kelime sıkışmış kalmış dudağında
Bir kemiğe benzer minicik kursağında
Kanın rengi vardır diken batmış gözünde
Ekber aksi vardır gül kurusu yüzünde
Kalkmadı kolları son hamleyi yapmaya
Alemdar misali kesik kol savaşmaya
Zaman yok ve derman yok tekrar taş atmaya
En son kurşunu zalime fırlatmaya
Minik bedeni toza toprağa bulanmış
Göğün melekleri tümden başına toplanmış
Meleklere durmadan oh edip dert yanmış
"Kaim inip gökten öcünü alacakmış
Ne olur bir görün bulutların ardından
Kov bu zalimleri mazlumların yurdundan
O zaman düşer taş yaralı avucundan
Muhammed Cemal de gülümser mezarından
Ey en büyük devrimci neden gelmiyorsun?
Zülfikar kuşanıp Zülcenah binmiyorsun?!
Hüseyn'in kanını yerden kaldırmıyorsun?
Anan Zehra'nın acısın dindirmiyorsun?