Dinin hükümlerini bilmeden ticarete kalkışan kimse faiz uçurumuna yuvarlanır. Nehc’ul-Belağa, 447. hikmet İmam Ali (a.s)

Resulullah (saa) ile İlgili Kırk Hadis

Resulullah (saa) ile İlgili Kırk Hadis

En Güzel Örnek

Allah-u Teala şöyle buyurmuştur:

“Sizin için Allah’ın Resulünde güzel bir örnek vardır.”[1]

1- Kul Gibi Yemek Yemesi ve Oturması

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) kul gibi yemek yer, kul gibi oturur ve kendisinin de bir kul olduğunu biliyordu.”[2]

2- Uykudan Kalktığında Secde Etmesi

İmam Bakır (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) uykudan kalktığında (alnını yere koyarak) Allah’a secde ederdi.”[3]

3- Namaza Olan Aşkı

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a), ne yemeği ve ne de başka bir şeyi namaza tercih etmezdi; namaz vakti ulaştığında, ne ailesini tanırdı ve ne de dostunu.”[4]

4- Kur’ân Okuması

İmam Bakır (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a), Kur’an’ı herkesten daha güzel bir sesle okurdu.”[5]

5- Namazda Ağlaması

İmam Seccad (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a), hiçbir suçu olmaksızın Allah korkusundan o kadar ağlardı ki, namaz kıldığı yer (secdegahı) ıslanırdı.”[6]

6- Ümmetle Beraber Olması

Enes bin Malik diyor ki:

“Resulullah (s.a.a) hasta ziyaretine giderdi, cenazeyi teşyi ederdi ve kölenin davetine icabet ederdi.”[7]

7- Birlikte Oturduğu Kimseye Saygısı

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a)’in birlikte oturduğu kimsenin önünde ayağını uzatması kesinlikle görülmemiştir.”[8]

8- Sözü Kesmemesi

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) kimsenin sözünü, haddini aşmadıkça kesmezdi; kestiğinde de sakındırarak veya kalkarak bu işi yapardı.”[9]

9- Oturma Adabı

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“ meclisin son kesiminde (boş olan yerde) otururdu ve diğerlerine de böyle yapmalarını emrederdi.”[10]

10- Misafire Karşı Davranışı

İmam Musa Kazım (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a)’e misafir geldiğinde, Hazret onunla birlikte yemek yerdi; misafir elini yemekten çekmedikçe, O elini çekmezdi.”[11]

11- Musafaha Etmesi

İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) bir kimseyle musafaha ettiğinde (tokalaştığında), o kimse elini geri çekmedikçe Hazret kesinlikle elini geri çekmezdi.”[12]

12- Güler Yüzlülüğü

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) sürekli güler yüzlü ve yumuşak huylu idi; sert ve katı değildi.”[13]

13- Konuşması

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) kimseyi kınamazdı; kabahatini yüzüne vurmazdı; sürçme ve ayıplarını aramazdı; sevabını ümit ettiği sözler dışında (bir şey) konuşmazdı.”[14]

14- Yemeği

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a), Allah ruhunu alıncaya dek sürekli arpa ekmeği yerdi.”[15]

15- Şakası

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) şaka ve lâtife yapardı ama haktan başka bir şey söylemezdi.”[16]

 

16- Normal Yemesi

Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki:

“Biz öyle bir aileyiz ki, acıkmadıkça yemek yemeyiz ve yediğimizde de doyasıya yemeyiz.”[17]

17- Toplumda Yemek Yemesi

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) toplumla birlikte yemek yediğinde, ilk olarak yemeğe elini O uzatırdı; halkın doyasıya yemesi için de yine son olarak yemekten O elini çekerdi.”[18]

18- Halkın Aklı Miktarınca Konuşması

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) kesinlikle kendi aklı miktarınca halkla konuşmamıştır. Kendisi (bu konuda) buyurmuştur ki: “Biz peygamberler topluluğu, insanlarla akılları miktarınca konuşmakla görevli kılınmışız.”[19]

19- Adaletle Bakışı

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) bakışlarını ashabı arasında taksim edir ve ona-buna (herkese) eşit olarak bakardı.”[20]

20- Şefkati

İmam Bakır (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) cemaat namazı kılarken bir çocuğun ağlama sesini duyduğunda, (cemaat namazına katılmış olan annenin çocuğuna yetişmesi için) namazı hafif ve kısa kılırdı.”[21]

21- Allah İçin Sinirlenmesi

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) İlahî sınırlar çiğnenmedikçe, kendisine yapılan zulümden dolayı intikam almazdı. İlahî sınırlar çiğnendiğinde sinirlenirdi; siniri de Allah içindi.”[22]

22- Misvak Kullanması

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) uykudan kalktığı her vakit dişlerini misvaklardı.”[23]

23- Vaktini Üçe Bölmesi

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) kendi evine gittiğinde vaktini üç kısma bölerdi: Bir kısmını Allah’a, bir kısmını ailesine ve bir kısmını da şahsi işlerine ayırırdı.”[24]

24- Dilini Koruması

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) dilini, O’nu ilgilendirmeyen ve O’na faydası olmayan şeylerden korurdu; diliyle halkı bir araya toplar ve onları kendisinden kaçırmazdı.”[25]

25- Güzel Ahlaklara Sahip Olması

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) herkesten daha cömert, daha cesaretli, daha doğru konuşan, daha vefalı, daha yumuşak huylu ve daha güzel muaşeret edendi.”[26]

26- Kız Çocuğu Olduğunda

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a)’e bir kız çocuğunun olduğuna dair müjde verildiğinde şöyle buyuruyordu: “Bir güldür; rızkı ise Allah’adır.”[27]

27- Kıbleye Doğru Oturması

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) genellikle kıbleye doğru otururdu.”[28]

28- Alçak Gönüllülüğü

İmam Bakır (a.s), Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

“Beş şeyi, benden sonra sünnet olması için ölünceye dek terketmeyeceğim:

1)      Kölelerle yerde yemek yemeği.

2)      Palanlanmış merkebe binmeği.

3)      Keçiyi elimle sağmayı.

4)      Yünlü elbise giymeği.

5) Çocuklara selam vermeği.[29]

 

29- Saç ve Sakalını Taraması

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) sürekli olarak saç ve sakalını tarayıp düzeltirdi; saç ve sakalını genellikle suyla (ıslatarak) düzeltip tarardı.”[30]

30- Konuşurken Tebessüm Etmesi

Ebu Derda’dan şöyle dediği nakledilmiştir:

“Resulullah (s.a.a) bir söz söylerken tebessüm ederdi.”[31]

31- Yürüyüşü

İbn-i Abbas’tan şöyle dediği nakledilmiştir:

“Resulullah (s.a.a) yol yürürken öyle canlı ve dinamik yürürdü ki, bu yürüyüş sahibinin aciz ve yorgun insanlar gibi yürümediği, hemen kendini gösterirdi.”[32]

32- Sade Yaşayışı

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) yerde yemek yerdi; köleler gibi (dizleri üzerinde) otururdu; kendi eliyle ayakkabı ve elbisesini yamardı; (bazen) palansız merkebe biner ve arkasına da birisini bindirirdi.”[33]

33- Şecaati

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Savaş şiddetlendiğinde ve düşmanla karşı karşıya geldiğimizde Resulullah’a sığınıyorduk; Resulullah’dan düşmana daha yakın bir kimse yoktu.”[34]

34- Hamd Etmesi

“Resulullah (s.a.a) her gün üç yüz atmış kez Allah’a hamdederdi.”[35]

35- Konuşma Meclisi

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) konuştuğunda, meclistekiler başlarını aşağı eğerek (canı-gönülden O’nu) dinlerlerdi; öyle ki, sanki başlarının üzerinde bir kuş durmuştu.[36] Susunca ashap konuşmaya başlardı. Konuştuklarında ise, O Hazretin huzurunda birbirleriyle çekişmez ve niza etmezlerdi. Birisi konuştuğunda, o sözünü bitirinceye dek susup onu dinlerlerdi.”[37]

36- Ashabı Arasında Oturması

Ebuzer diyor ki:

“Resulullah (s.a.a) ashabı arasında (daire şeklinde) otururdu. Bir yabancı geldiğinde soru sormak için onlardan hangisinin Peygamber olduğunu ve sorusunu O’ndan soracağını bilemezdi.”[38]

37- Esans (Koku) Kullanması

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a), yemekten daha çok esansa (kokuya) para harcardı.”[39]

38- Ashabını Sorup-Soruşturması

Enes’ten şöyle dediği nakledilmiştir:

“Resulullah (s.a.a) ashabından birisini üç gün görmediğinde, onu sorup-soruştururdu; gaip (yolculuğa gitmiş) olduğunda, hakkında dua ederdi; hasta olduğunda ise, halini sormaya giderdi.”[40]

39- Allah’a Karşı Tevazusu

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) Allah-u Teala’nın O’nu peygamberliğe seçtiği günden O’nun ruhunu aldığı güne dek asla yaslanarak yemek yememiştir; bu ameli, Allah’a olan tevazusundan dolayı idi.”[41]

40- Ashabı Hoşnut Etmesi

Hz. Ali (a.s) buyurmuştur ki:

“Resulullah (s.a.a) ashabından birini üzüntülü gördüğünde, şaka ve latifeyle onu hoşnut eder ve şöyle buyururdu: “Allah-u Teala, kardeşlerinin yüzüne asık suratla bakan kimseyi sevmez.”[42]

 


[1] – Ahzab/21.

[2] – Bihar, C. 16, S. 262.

[3] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 39.

[4] – Sünen’ün- Nebi, S. 268.

[5] – Sünen’ün- Nebi, S. 311.

[6] – Sünen’ün- Nebi, S. 32.

[7] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 15.

[8] – Bihar, C. 16, S. 236.

[9] – Sünen’ün- Nebi, S. 18.

[10] – Sünen’ün- Nebi, S. 16.

[11] – Sünen’ün- Nebi, S. 67.

[12] – Bihar, C. 16, S. 269.

[13] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 14.

[14] – Sünen’ün- Nebi, S. 17.

[15] – Sünen’ün- Nebi, S. 49.

[16] – Bihar, C. 16, S. 244.

[17] – Sünen’ün- Nebi, S. 181.

[18] – Sünen’ün- Nebî, S. 166.

[19] – Sünen’ün- Nebî, S. 57.

[20] – Usul-u Kafi, C. 2, S. 671.

[21] – Sünen’ün- Nebi, S. 273.

[22] – Sünen’ün- Nebi, S. 45.

[23] – Sünen’ün- Nebi, S. 222.

[24] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 13.

[25] – Sünen’ün- Nebi, S. 15.

[26] – Bihar, C. 16, S. 194.

[27] – Sünen’ün- Nebi, S. 80.

[28] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 26.

[29] – Bihar, C. 16, S. 215.

[30] – Sünen’ün- Nebi, S. 91.

[31] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 21.

[32] – Bihar, C. 16, S. 236.

[33] – Nehc’ül- Balağa, hutbe 160, Subh-i Salih.

[34] – Mehaccet’ul- Beyza, C. 4, S. 151.

[35] – Bihar, C. 16, S. 257.

[36] – Sessiz ve teveccühle dinlemelerinden kinayedir.

[37] – Mekarim’ul- Ahlak. S. 15.

[38] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 16.

[39] – Bihar, C. 16, S. 248.

[40] – Mekarim’ul- Ahlak, S. 19.

[41] – Bihar, C. 16, S. 242.

[42] – Sünen’ün- Nebi, S. 61.